T24 Haber Merkezi
Türk edebiyatının duayen yazarlarından ve PEN Türkiye üyesi olan Pınar Kür, aramızdan ayrıldı. PEN Türkiye Yazarlar Derneği, Kür’ün vefatıyla ilgili “Pınar Kür sonsuzluğa yelken açtı, derin üzüntümüz var” başlıklı bir başsağlığı mesajı yayımladı ve yazarın edebiyata ve topluma katkılarını vurguladı. Dernek, “Öykü ve romanlarında kadın kimliğini keşfetti, toplumsal ve bireysel baskıları, özgürlükleri sorguladı. Sessiz kadınların sesi, onun kaleminde hayat buldu,” ifadelerine yer verdi.
PEN Türkiye’nin açıklaması şöyle devam etti:
“Pınar Kür sonsuzluğa yelken açtı, derin üzüntümüz var.
Pınar Kür hem İngiltere’de, hem Amerika’da, hem de öğrenci eylemlerinin yaşandığı dönemde Paris’te yaşadı.
Kür, eserlerinde kadın kimliğine odaklandı, toplumdaki ve kişisel yaşamdaki baskıları sorguladı. Sessiz kalan kadınların sesi oldu.
Yarın Yarın, Asılacak Kadın, Akışı Olmayan Sular, Küçük Oyuncu, Bir Cinayet Romanı, Sonuncu Sonbahar, Cinayet Fakültesi…
Türk edebiyatına çok sayıda eseri kazandırmış olan Kür, sadece yazarak değil, aynı zamanda çevirileriyle de önemli katkılar sağladı.
Sait Faik Ödüllü yazarın kendine özgü üslubu her zaman dikkat çekici oldu. Uzun yıllar dramaturg olarak çalışması, eserlerine yansıdı.
Üniversitede öğretim üyeliği yaparken, en sevdiği yazar olan Tolstoy ve Anna Karenina’yı büyük bir tutkuyla anlatıyordu.
Doğan Hızlan, Pınar Kür için, ‘Bir yazarın yaşadıklarıyla yazdıkları arasındaki bağlantının edebiyat eserindeki ustalık izlerini, onun eserlerinde görebilirsiniz’ ifadelerini kullandı.
Türk edebiyatı, büyük bir yazarını kaybetti ancak eserleriyle sonsuza dek yaşayacak.
Tüm sevenlerine, okuyucularına, edebiyat camiasına ve ailesine sabır diliyoruz…”
“Pınar Kür’ü hatırlıyoruz!”
PEN Türkiye ayrıca, tüm kitaplarını “ayın kitabı” olarak ilan etti ve şu açıklamada bulundu:
“Edebiyat dünyamızın önde gelen ismi Pınar Kür’ü sevgiyle, saygıyla, hayranlıkla uğurluyoruz. 50 yılı aşkın süredir kadın özgürlüğüne, İstanbul’a duyduğu sevgiye ve Türkiye’nin kaygılarına odaklanarak yazan, eserleriyle her zaman gündemde olan, tartışılan ve yasaklanan bir yazar olan Pınar Kür’ün özgürlük, eşitlik ve demokrasi yolundaki mirası, gelecek kuşaklar tarafından benimsenecektir.”
Pınar Kür hakkında bilgi
Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olan İsmet Kür ile Fransızca ve matematik öğretmeni Bahram Kür’ün kızı olan yazar, 15 Nisan 1945’te Bursa’da dünyaya geldi.
Rober Koleji’nde lise eğitimini tamamladıktan sonra ABD’de Queens College ve Boğaziçi Üniversitesi’nde lisans eğitimini tamamlayan yazar, doktorasını Fransa’da Sorbon Üniversitesi’nde “Twentieth Century Theatre: Reality and Illusion” üzerine yaptı.
Ankara’da 1971-1973 yılları arasında Devlet Tiyatroları’nda dramaturg olarak çalışan Kür, daha sonra tiyatro oyunculuğu ve hikaye yazımıyla uğraştı. İlk öyküleri 1971 yılında Dost dergisinde yayımlanan yazarın eserleri, Cumhuriyet, Yazko Edebiyat, Hürriyet Gösteri ve Milliyet Sanat dergilerinde yer aldı.
Eğitim kariyerine İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Okulu’nda İngilizce öğretmeni olarak başlayan Kür, daha sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü’nde öğretim üyeliği yaptı.
1979 yılında yayımlanan “Yarın Yarın” adlı romanıyla dikkat çeken Kür, güçlü kadın temalarıyla edebiyat dünyasında tanındı ve 1984’te “Sait Faik Hikaye Armağanı”nı “Akışı Olmayan Sular” eseriyle kazandı.
2013 yılında Ankara’da düzenlenen Öykü Günleri’nde “Onur Ödülü”ne layık görülen Kür’ün özel arşivi, Kadın Eserleri Kütüphanesi’nde bulunmaktadır.
Kür’ün evli olduğu oyuncu Can Kolukısa’dan Emrah Kolukısa adında bir oğlu vardır.