Mehmet Sağnak’ın derlediği ve Nihal Boztekin’in editörlüğünü yaptığı kitapta Dalyancı’nın pek çok yönünü görmek mümkün. Dostlarının kaleminden anıları okuduğumuz kitapta, Beykozlu Niyazi, Barış Güvercini, Niyazi Yoldaş, Baba Niyazi, Komünist Niyazi, Burgazada’nın Sevgilisi ve Babıali’nin Gazeteci Fabrikası başlıklı yazılar yer alıyor. Kitaba, Niyazi Dalyancı ile yolu kesişen, ondan öğrenen ve bazen de hayatlarını değiştirdiği pek çok isim yazdı. Nazım Alpman, Thanasis Danilof, Doğan Şentürk, Aslı Tunç, Stelyo Berberakis gibi isimlerin kaleme aldığı yazılarda Dalyancı’nın hem gazeteciliğini hem barış severliğini hem de naifliğini bir kez daha öğreniyoruz.
Sağnak kitabın çıkış noktasını kitabın önsözünde şöyle anlatıyor: “Kitabı hazırlama önerim Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto tarafından olumlu karşılandı, desteklendi.Yoldaşları bu kitaba yazılarıyla katılmaktan bir an bile tereddüt etmediler, mutlu oldular.”
ORTAK KELİME…
Herkesin ortak kelimesi ise “yoldaş”… Neden Dalyancı’ya “yoldaş” dendiğini ise Sağnak, Nâzım Hikmet’in bir şiiri ile açıklıyor: ‘Yoldaş demek, / mükemmel bir kafa, mükemmel bir yürek, / yumruklarıyla erkek, / gözleriyle çocuk, dost demektir. / Yoldaş demek, yârin yanağından gayri / her yerde hep beraber diyebilmektir. / Yoldaş demek, / güneşi içenlerin türküsünü birlikte söyleyebilmektir…’ Bu dizeler, niye bu kitapta yazıları yer alan arkadaşlarının onu ‘yoldaş’ diye tanımladığının sanki bir göstergesidir. ”
Dalyancı, 1943 yılında İstanbul’da doğmuştu. Gazeteciliğe de 1965 yılında Türk Haberler Ajansı’nda (THA) dış haberler muhabiri olarak başlamıştı ve sorumlu yazıişleri müdürlüğünü yaptı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Onur Kurulu’nda da yer alan Dalyancı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapıyordu.