Diyarbakır’da Narin Güran cinayeti soruşturmasında ‘Suçluyu kayırma’ suçundan 6’sı tutuklu 3’ü çocuk 15 kişi hakkında hazırlanan 2 iddianamenin ardından Güran ailesinin avukatları, tutuklu 4 müvekkillerinin tahliyesi için 17. Asliye Ceza Mahkemesi’ne dilekçe verdi.
Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19. gününde dere yatağında çuvalda, üzeri 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki 3 taşla kapatılıp, çalılıklarla gizlenmiş halde cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın cinayetine ilişkin tutuklanan 12 kişiden 4’ü hakkında, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; aracında Narin’e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde oldukları tespit edildiği belirtilerek, ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Davanın 26 Aralık’ta başlayan ve 28 Aralık’ta sona eren 2’nci duruşmasında Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran’a ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar’a ise ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti.
15 kişi hakkında 2 ayrı iddianame
Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin 3’ü çocuk 15 kişi hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma da tamamlandı. Başsavcılık tarafından hazırlanan 2 iddianameden biri, Diyarbakır 17.Asliye Ceza Mahkemesi’ne; 18 yaşından küçük 3 hakkındaki diğer iddianame, 2. Çocuk Mahkemesi’ne sunuldu. 15 kişi hakkında ‘Suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5’er yıla kadar ayrı ayrı hapis cezası istendi. 15 kişi içerisinde yer alan tutuklu Hediye Güran ve Salim Güran‘ın işçisi R.A. (16) dün tahliye edildi. Böylece bu suçtan tutuklu kalan sayısı 6’ya düştü. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianamede ‘Suçluyu kayırma’ suçundan tutuksuz yargılanan Barış Güran, Kurtuluş Güran, İbrahim Halil Güran, Ömer Faruk Güran, Hediye Güran ve Şeyma Kaya ile aynı suçtan tutuklu olan Birsen Güran, Fuat Güran, Maşallah Güran, Mehmet Selim Atasoy, Mehmet Şevket Kaya, Muhammed Kaya‘nın gördüklerini iddia ettikleri saatte Narin Güran’ı görme ihtimallerinin olmadığı belirtildi.
“Araştırma yapılmasını açıkça engellediler”
İddianamede, “Kayıp şahıs olarak başlanan araştırma çalışmalarında bu tür beyanlar ile eylemler sebebiyle araştırmaların farklı mecralara yöneltildiği ve cinayet eylemi ile eylemi gerçekleştirenlere yönelik araştırma yapılmasının açıkça engellenildiği, bu şekilde şüphelilerin verdikleri gerçek dışı beyanlarıyla, tutanak içeriklerinde bulunduğu şekilde yangın çıkararak, jandarma personelini takip ederek ve dinleyerek, telefon kayıtlarını silerek suç işleyen kişilerin araştırmadan kurtulmalarına imkan sağlamak suretiyle ortak saikle hareket ederek üzerlerine atılı ‘Suçluyu kayırma’ suçunu işledikleri ve bu hususta yeterli şüphenin elde edildiği anlaşılmakla, yukarıda izah olunan nedenlerle üzerlerine atılı ‘Suçluyu kayırma’ suçunu işlediklerine dair 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/2 maddesi uyarınca yeterli delil elde edilen şüphelilerin yargılamalarının mahkemenizce yapılarak eylemine uyan yukarıda yazılı sevk maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi, kamu adına iddia ve talep olunur” denildi.
Avukatlar harekete geçti
Tutuklu bulunan 6 kişiden Birsen Güran, Maşallah Güran, Fuat Güran ve Muhammed Kaya’nın avukatları 17 Asliye Ceza Mahkemesi’ne başvurarak, iddianamenin kabul edilmesi halinde müvekkillerinin tensip ve tahliyesine karar verilmesi amacıyla dilekçe verdi. Mehmet Selim Atasoy ve Mehmet Şevket Kaya‘nın avukatlarının da mahkemeye tahliye yönünde talepte bulunacağı öğrenildi.
“Hangi suçluyu kayırdığının da iddianamede açık bir şekilde gösterilmesi gerekir”
Ailenin avukatlarından Mahir Akbilek, Narin davasının kök soruşturmasının son bulduğunu belirterek, “Şayet görevli ve yetkili ceza mahkemesi, bu iddianameyi kabul eder ve kovuşturma evresine geçerse soruşturma evresi tamamlanmış olacaktır, nihai olarak. Ana iddianame ile birlikte toplam 3 iddianame; 3 kamu davasına sonuç vermiş bulunmaktadır. Dün Hediye Güran ve yaşı küçük R.A. hakkında tahliye kararı verilmiş, adı geçenler evlerine kavuşmuşlardır. Ancak iddianame incelendiği zaman suçluyu kayırma isnadıyla tüm şüpheliler hakkında kamu davası tanzim edildiği görülmekte, dolayısıyla suçluyu kayırma fiiline ilişkin bir iddianame ile son bulan soruşturmanın bize göre dağın fare doğurduğu gibi bir değerlendirme söz konusu olacaktır. Ulaşılması amaçlanan cinayeti ortaya çıkaracak faili, fiili, fiilin zamanını yerini hiçbir kuşkuya yer vermeyecek surette açıklığa kavuşturacak delilleri kararttığı sabit olan bizatihi kendi beyanlarıyla sabit olan bu şahsa (Nevzat Bahtiyar) dahi 4 yıl 6 ay gibi bir ceza verildiğinde, bir iletişimin saatini yanlış bildirdiği iddia edilen, bulduğu bir aparatı, bir terliği, bir malzemeyi bir işe yarayabilir düşüncesiyle kolluk kuvvetlerine ulaştırmaya çalışan, birini görüp bu Narin olabilir deyip, bu bilgiyi paylaşan kişilerin 5 aydan uzun bir süredir tutuklu yargılandığına tanık olduk. Bu kişilerle ilgili açılan suçluyu kayırma isnadına müteallik kamu davasında da tutuklu yargılamaya devam edildiklerini gördük. ‘Suçluyu kayırma’ suçunun işlendiğinin sabit olabilmesi için şüphelinin hangi suçluyu tırnak içerisinde kayırdığının da iddianamede açık bir şekilde gösterilmesi gerekir” diye konuştu.
“Haksızlık olduğunu düşünüyoruz”
Avukat Mustafa Demir de Salim Güran’ın 5 kardeşi ile ilgili ‘suçluyu kayırma’dan dava açıldığını hatırlatarak, “Ancak 283-3 der ki kardeşler yönünden bu suç işlenmesi halinde ceza hükmü olamaz. Adamlar bugün kalkıp suçlarını kabul dahi etseler ceza verilemeyeceği açık bir düzenleme ile ortadayken, bu şekilde tutuklu Fuat’ın hala yargılanması gerçekten bir garabettir hukuk adına. Diğer 4 müvekkilimiz de hala tutuklu, bunların da tensiple tahliyesini talep edeceğiz. Burada gerçekten hukuk adına bizi rahatsız eden, üzen, inşallah tekrarını görmeyeceğimiz bir haksızlık olduğunu düşünüyoruz. Düzeltme adına çaba göstereceğiz. Bir terlik bulundu diye örnek veriyorum; Salim’in ya da Enes’in ya da Yüksel’in bu suçun içerisinde olduğunun algısının değişmesine yol açacak bir durum değildir. Bu, aklı olan herkes düşündüğünde, bunun buraya gitmeyeceğini bilir ama işte iddianame böyle düzenlendi” dedi. (DHA)
