Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’ne bağlı Tavşantepe Köyü’nde 21 Ağustos günü korkunç bir cinayete kurban giden 8 yaşındaki Narin Güran davasında, 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan anne Yüksel, ağabey Enes ile amca Salim Güran ‘iştirak halinde çocuğu öldürmek suçundan’ ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı.
İTİRAZ DİLEKÇESİ
Küçük kızın cansız bedenini amcadan alarak köyden 1,5 kilometredeki Eğertutmaz Deresi’ne gömen Nevzat Bahtiyar ise, ‘delilleri gizlemek ve yok etmek suçundan’ 4 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Sabah gazetesinden Hüseyin Kaçar’ın haberine göre ağabey Enes Güran’ın avukatı Mustafa Demir, müvekkili hakkında verilen mahkûmiyet kararına karşı Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemeleri 1’inci Ceza Dairesi’ne gönderilmek üzere Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz dilekçesini sundu.
“EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR OLAY”
Avukat Mustafa Demir, Narin Güran olayının eşi benzeri görülmemiş bir vaka olduğuna dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi:
“Tüm Türkiye’nin yakından takip ettiği, her hususun haber yapıldığı eşi benzeri görülmemiş bir yargılama sürecinden geçtiğimizi, bu sürecin içindeki parçalardan biri olarak yakından takip etme fırsatı bulmuş biri olarak, benzer olayların bir daha yaşanmaması yaşam hakkı elinden vahşice alınan Narin Güran’ın benzer olaylarda yaşam hakları ellinden alınmış, şiddette uğramış bir çok çocuğun ismi ve yüzü halline gelmiş bir semboldür…”
“ÜZÜLEREK YAŞADIK”
“Bu dosyanın tüm Türkiye ve hatta dünyada yankı uyandıran bir olay olduğunu ifade etmemizi tüm kesimlerin kabul edeceği kanısındayız. Bu şekilde kamuoyunda derin ses getiren bir olayda tüm ifadelerin, raporları, taleplerin, haber yapılması karşısında kolluk, savcılık ve mahkemece yapılan işlemler gerekli özen ve hassasiyetle yapılmasını arzu ederdik. Ancak bu durumun böyle olmadığını üzülerek yaşadık.”
“NEVZAT, NARİN’İN GÜVENİNİ KAZANMAK İÇİN PARA VERDİ”
Avukat Demir dilekçesinde, sanık Nevzat’ın olay öncesi özellikle Narin’in güvenini kazanmaya dönük para verdiğine dikkat çekerek, “Narin’in babası ile yaşadığı araç ihtilafından kaynaklı sorunu iç dünyasında büyütmesi ve dış dünyaya yansıyan davranışlarıyla kendi yakınlarına bu aileden uzak durmaları yönünde söylemlerinin bulunması karşısında Nevzat’ın başka köye taşınmaya hazır hale gelen evin inşaatını da tamamladığı bir dönemde Arif’in ailesine zarar verme amacıyla hareket etmemiş olduğuna yönelik hiç bir delil bulunmamasına karşın, mahkemenin sanık Nevzat için Narin’i öldürmek için nedeninin olmadığı yönlü kabulü dosyadan uzak olup, bu hususun olay süresi ve PSA ile tekrardan değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.”
BAZ VE UKB RAPORU: “GÖRMEZDEN GELİNDİ”
Avukat Mustafa Demir, baz ve UKB raporuna da yer verdiği dilekçesinde, “Burada önemli olan bir konuda sanık Nevzat Bahtiyar’ın beyanları, UKB tespitleri ve Daraltılmış Baz Çalışması karara dayanak alınmış, ancak söz konusu 3 konuda içerikleri bakımında birbirlerini desteklemedikleri gibi çeliştikleri noktalar oldukları da görmezden gelindi…”
“TUTUKLULUĞU TELAFİSİ İMKANSIZ ZARARLAR DOĞURUR”
“Mahkumiyet kararının usul ve esas yönünden hukuka aykırı olması nedeniyle hükmün bozulmasına ve müvekkilinin beraatına. Müvekkilimin isnat edilen suça iştirak ettiğine dair somut bir delilin bulunmaması, ilk derece mahkemesinin ilgili ve yeterli olmayan gerekçelerle verdiği hukuka aykırı mahkumiyet kararı ile birlikte tamamen hukuki dayanaktan yoksun gerekçelerle sanığın hükmen tutukluluk halinin devam ettiği, haksız devam eden tutukluluk durumunun hem sanık müvekkil hem de ailesi yönünden telafisi imkansız zararlar doğurduğu gözetilerek müvekkilimin tutukluk durumunun öncelikli değerlendirilmesi suretiyle, tahliyesine karar verilmesi” ifadelerini kullandı.
