Deniz Berktay ile Kuzeyden Notlar: Karadeniz ve Kafkasya yeni krizlere mi gebe?

İlgi ve Araştırma Tutkusunu Babamdan Aldım, Dayımın İzinden Gittim!

Okuma ve araştırma tutkusunu aşılayan kişi, sevgili babam Alparslan Berktay’dı. Tarihe olan ilgimi ise rahmetli emekli Kurmay Albay Nurettin Bilgen’in bana yön vermesiyle kazandım. Çocukluğumda dayılarımın en büyüğü olan Nurettin Bilgen bana, “Osmanlı’nın asıl düşmanı İngiltere’ydi, Rusya değil. Ruslar saldırganlıklarını açıkça gösterirken, İngiltere Türk dostu gibi davranıp en büyük darbeyi vurmuştur.” derdi. Geçen hafta İngiltere ile Ukrayna arasında imzalanan “Yüzyıl Anlaşması”nı gördüğümde, dayımın bu sözleri tekrar aklıma geldi. Bu anlaşma, İngiltere’nin Ukrayna’nın Avrupa ve Atlantik yapılarına, NATO’ya entegrasyonunu destekleyeceğini taahhüt ettiği hem açık hem de gizli maddeler içeriyordu. Aynı zamanda İngiltere, Ukrayna’da enerjiden madenlere birçok alanda ayrıcalıklı bir konuma sahip olacaktı. Hatırlarsanız Türkiye’nin girişimiyle savaşın başında Rusya ve Ukrayna’nın İstanbul’da anlaşma eşiğine gelmesini engelleyen kişi ise dönemin İngiltere Başbakanı Boris Johnson olmuştu. İngilizler, savaş sırasında Rusya ile müzakereleri çıkmaza sokarak savaşı uzatmışlardı. Şimdi ise İngiltere, savaşın çıkmaza girmesini sağlayarak hem Rusya’yı zayıflatıyor hem de siyasi ve ekonomik nüfuzunu buralarda sağlamlaştırıyor.

Moskova Seyirci Konumunda

Rusya’nın zayıflaması, tüm gücünü Ukrayna’ya yönlendirmek zorunda kalmasından kaynaklıydı. Bu durum, Rusya’nın Kafkasya’daki nüfuzunun da zayıflamasına neden olacaktı. Geçtiğimiz ay Ermenistan’ın AB üyelik başvurusuna hazırlandığı bildirildi ve birkaç gün önce ABD ile stratejik bir ortaklık anlaşması imzalandı. ABD’nin Ermenistan’ın Batı entegrasyonuna destek olacağı belirtilirken Rusya, bu gelişmeleri yakından takip etmek zorunda kaldı.

Venezuela’ya Benzer mi?

Gürcistan’da ise iç siyasi kriz devam ediyor. Mevcut hükümetin dengeli siyaseti savunan Mihail Kavelaşvili’nin kazandığı cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında önceki Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin istifa etmediğini belirtmesi krizi derinleştirdi. Zurabişvili ve Batı yanlısı muhalifler arasındaki gösteriler devam ediyor. ABD’yi ziyaret eden Zurabişvili, Batılılara “Kafkasya’nın Batı’nın nüfuz alanı olduğunu” hatırlattığını söyledi. ABD’nin yeni yönetiminin kararı, Venezüella’da Guaido’yu tanıdığı gibi Zurabişvili’yi de tanıyıp tanımayacağı ise merak konusu.

Sonuç olarak, belirsiz bir döneme adım attık. Sağlam adımlarla ilerlememiz gereken bir süreç…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir